Çocuklarda Gecikmiş Konuşma Ve Çözümü
Çocuklarda Gecikmiş Konuşma ve Çözümü
Gecikmiş konuşma, konuşmanın akıcılığı,anlamı ve kelime dağarcığında yetersizlikle karakterize olan bir konuşma engelidir.Temel özelliği çocuğun yaşıtlarına göre bu alanlarda geri kalması ve gelişimsel seviyesinden beklenilenlerin altında olmasıdır.
Konuşma bozuklukları içinde sık görülür.Çocuğun bebeklik döneminde bakma, dinleme, öykünme gibi konuşma gelişim aşamalarından birini, bir kaçını ya da hepsini yaşamamıştır. Ya da çocuk bu aşamalardan birine takılmıştır veyahut ta bu aşamalardan birine geri dönmüştür.
Bu sorunu yaşayan çocuklar çok çeşitli belirtilerle karşımıza gelebilirler. Örneğin konuşmanın kısıtlılığı, yetersiz sözcük dağarcığı, cümle kurmada güçlük ve gecikme duygu, düşünce ve istekleri beden devinimleri ile ortaya koyma, kişiler arası ilişkide sözcüklerden ziyada işaretleri kullanma, agresyon, atma, vurma, fırlatma vb. Çocuğun olumsuz iletişim kurma ve gerginliğinin nedeni duygu,düşünce ve isteklerini söz dizimi ile ifade edememesidir.
Gecikmiş konuşma sorunu olan çocuklar ister istemez sosyal uyum problemleri yaşarlar. Akranları çocuğu dışlayabilir. Kısacası çocuğun konuşma probleminin üstüne bir de sosyal uyum sorunu eklenir.
GECİKMİŞ KONUŞMANIN NEDENLERİ
Gecikmiş konuşma değişik nedenlere bağlı olarak görülebilen bir konuşma bozukluğudur. İşitme kaybı, tıbbi nedenler, zeka geriliği, konuşma organları koordinasyonundaki sorunlar, duygusal yapı ve aile çevresi gibi nedenler belli başlı nedenler olarak kabul edilmektedir.
Çocuk konuşmayı tam olarak öğrenmeden işitme engelinin mevcut olması çocuğun konuşma gelişimini çok etkiler. Genel olarak işitme kaybı ne kadar fazla ise konuşma gelişimi bundan o kadar fazla etkilenir.
Bu konularda yapılan yayınlarda zeka ile konuşma arsında bir ilişkinin olduğu kabul görmektedir. Buna rağmen her gecikmiş konuşma vakasından zeka geriliğinin varlığı anlamına gelmez Zeka geriliği olası nedenlerden sadece bir tanesidir. Diğer taraftan zeka geriliğini oluşturan pek çok neden aynı zamanda konuşma ve dil gelişimini de etkiler.
Çocuğun yaşamının ilk bir yılında geçirmiş olduğu uzun seyreden ağır hastalıklar ve çocuğun konuşma organlarını etkileyen bazı hastalıklar gecikmiş konuşmanın tıbbi nedenlerinden bazılarıdır. Çocukta en hızlı gelişim 0-1 yaş olduğundan özellikle bu dönende geçirilen ağır hastalıklar çok önemlidir. Çocuk ve ebeveynleri bütün çaba ve ilgilerini hastalığa ve iyileşmesine odakladıklarından çocuk, agulama ,ses çıkarma ,dinleme, öykünme ve konuşmayı taklit etme deneyimlerinden yoksun kalır.
Konuşma eylemi bir çok konuşma organının eş zamanlı olarak kullanılması ve organizasyonunu zorunlu kılar. Bu organlardan bir tanesinde yaşanan bir sorun konuşmayı etkiler. Organlar arsındaki bir uyumsuzluk konuşma sisteminin tümüne etki eder.
Çocuk aile ortamında yeterli ilgi ve sevgi gereksinimini karşılayamamışsa duygusal açıdan sorun yaşayacaktır. Çocuğun duygusal sorunlarla meşgul olması onun konuşma ve dil gelişimini olumsuz yönde etkileyecektir.
Çocuğun korkutulması, ebeveynlerin mükemmeliyetçi yaklaşımı, ihmal ve istismar gibi yakın sosyal çevresine ilişkin sosyal nedenler de gecikmiş konuşmaya neden olabilir veya zemin hazırlayabilir. Aile ortamında çocuğun konuşmaya motive edilmemesi, çocukta konuşma gereksinimi yaratmadan her istediğini anında yerine getirmek ve ebeveynlerin çocukla konuşarak iletişim kurmaması gibi uyarıcı eksiklikleri gecikmiş konuşmaya neden olabilir.
GECİKMİŞ KONUŞMADA ÇÖZÜMÜ
Gecikmiş konuşma işitme kaybına bağlı ise çocuk Odiometrik incelemeden geçirilmelidir işitme kaybının durumuna göre işitme cihazlarından yararlandırılmalı ve hemen işitme eğitimine başlanmalıdır.
Konuşma organlarının koordinasyonundaki bir problem nedeni ile oluşan gecikmiş konuşmada koordinasyonun gelişmesi için çocuğa üfleme-yalama, çiğneme-şişirme egzersizlerinin yaptırılması çok önemlidir. Bu çeşit egzersizler konuşma organlarındaki kasları ve sinirleri güçlendirir ve çocuğun oral motor kontrölünü güçlendirmeye yardın eder.
Görüldüğü gibi gecikmiş konuşmanın sağaltımı neden olan etmenlere, bozukluğun türüne ve derecesine bağlı olarak değişir. Bozukluğun nedeninin ortadan kaldırmak veya etkisini azaltmak için aile ile birlikte gerekli önlemlerin alınması önemli bir sağaltım ilkesidir. Sağaltımda amaç çocuğa gelişimsel seviyesine uygun bir konuşma becerisi kazandırmak temel amaçtır.
Gecikmiş konuşması olan çocuk öncelikle bireysel sağaltıma alınarak doğru artükülasyon kazandırma ve uygun ve yeterli kelime dağarcığını geliştirme çalışmaları yapılmalıdır.G ecikmiş konuşma vakalarında çocuğun zeka seviyesi dikkati bir şekilde araştırılmalıdır. Bu araştırma ,konuşma sağaltımının planı ve tedavinin içeriğini belirlemede önemli bir veridir.
Çocuğu konuşmaya yönlendirmek için öncelikle çocuğun kullandığı bedensel iletişim bertaraf edilmelidir sessiz jest,mimik ve işaretler asla ödüllendirilmemeli ve anlamamazlıktan gelinmelidir. Böylece çocuk istek ,duygu,ve düşüncelerini sözel olarak anlatmaya teşvik edilmiş olur. Ve konuşma konusunda çocukta bir gereksinim yaratılmış olur. Aksi takdirde çocuk konuşma gereksinimi duymadığından konuşmaya yeltenmeyebilir.
Çocuğun ilk ve en önemli temel sosyal ortamı ailedir. Çocuk aile ortamında konuşmaya güdülenmeli ve çocukta konuşma gereksinimi yaratılmalıdır ve çocukla konuşarak iletişim kurmaya özel bir kıymet verilmelidir. Ev ortamında ebeveynler ve kardeşler yapılan bir işi bir isteği özellikle tane tane anlatarak çocuğa örnek olmalıdır.
Konuşma dilindeki bütün sesleri çıkarabilir duruma gelmeden konuşmayı öğrenmek imkansızdır. Bu nedenle tedavide çocuğun çıkardığı ve çıkaramadığı sesler tespit edilerek çıkaramadığı sesler tek tek sabırla öğretilmelidir. Bu süreç çok zahmetli ve yorucu olduğundan çocuğun ilgi ve dikkatinin çeken oyun yöntemlerinin araya serpiştirilmesi çocuğun verimini artırır.
Çocukta önce bir ses algısı yaratılmalı daha sonra sesleri tek tek çıkarmayı öğrendikten sonra çocuğa bu sesleri arka arakaya sıra ile ulayarak heceler ve sözcükler oluşturması öğretilmelidir. Sözcük dağarcığının oluşturulmasında önce günlük yaşamda kullanılan kelimelerden başlanmalı daima basitten zora doğru bir yol izlenmelidir. Bu sözcüklerin sesleri önce arı ayrı öğretilmeli çocuk bu sesleri çıkarma becerisini kazandıktan sonra birleştirerek sözcük oluşturma aşamasına başlanır.
Öğretmen, terapist ve ebeveynler eşgüdüm içinde hareket etmeli ve birbirlerini desteklemelidirler. Çocuk her başarısında söz ve beden dili ile ödüllendirilerek motivasyonu arttırılmaya çalışılmalıdır.
Shu. Güldane KAVGACI
Aile ve Evlilik Danışmanı & Cinsel Danışman
Çocuk ve Ergen Danışmanlığı ile ilgili Makalelerimiz
Geç konuşma,Gecikmiş Konuşma,Çocuklarda Geç Konuşma,Çocuklarda Konuşma problemi,Çocuk Psikoloğu,Çocuk Terapisti,Çocuk Pedağogu,Anadolu Yakası Çocuk Psikoloğu,Çocuklar Neden Geç konuşur,Geç Konuşma Nedenleri,Konuşma Bozuklukları,Konuşma Terapisi,Konuşma Terapisti